Makaleler

Published on Aralık 1st, 2021

0

Unuttuklarımız! 30 Kasım 1925 Kızılbaş/Alevilerin kara bir günüdür | Erdal Boyoğlu

Kemalizm’le Kemalist iktidarla yüzleşmenin yolu Diyanet İşleri, Tekke, Zaviyeler ve Türbelerdir!

Tekke, zaviyeler ve türbelerin kapatılması 30 Kasım 1925 tarihinde kabul edildi. 13 Aralık 1925 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi ve kapatıldı. Bugün Kızılbaş/Aleviler için kara bir gündür. Bugün Alevilerin asimilasyona uğratıldığı ve inkar edildiği bir gündür.
Bu kanunla, “şeyhlik, dervişlik, müritlik, dedelik, seyitlik, çelebilik, babalık, emirlik, nakiplik, halifelik, falcılık, büyücülük, üfürükçülük, muskacılık” gibi tarikat unvanları da kaldırıldı. Ama 1930’larda her türlü Tarikat çalışmalarına göz yuman bir iktidar vardı. (Cumhuriyet döneminin ünlü din adamı Süleyman Hilmi Tunahan’dır. “Süleymancılar tarikatı lideri”)
1930’da Mum söndü Oyunu yazan Musahipzade Celal tarafından Ankara’da tiyatro olarak sergilendi. Kemalist iktidarın gözüne girmek isteyenler romanlar da ve tiyatro oyunlarında Kızılbaş/Alevilerin anasını bacısını tanımadıklarını yazıyorlardı. Kemalist iktidar Kızılbaşlara/ Alevilere göz açtırmadığı gibi varlığını da inkar etti. Asimilasyondan geçirdi. Aleviler, tiyatro oyunlarında ve romanlarda her türlü hakarete uğratıldı. (Yakup Kadri, Ömer Seyfettin, Reşat Nuri Gültekin, Hüseyin Rahmi Gürpınar vb başı çekenlerdi.)
Kızılbaş/Alevi-Bektaşi dergahları kapatıldı. Cem tutma ve semah yasaklandı.
Bu kanun vatandaş ile Tanrı’nın arasına giren sömürücülerin işlerine son verdiği, vicdanlara yapılan dinsel baskıyı ortadan kaldırdığı için laiklik ilkesinin temelleri diyenler; gerçekten bu yalanla yatıp kalkıyorlar. Peki Diyanet işleri başkanlığı ne adına kuruldu ve kimin hizmetindeydi. Madem Laiklik ilkesi deniyor bu laiklik neden aleviler vd için uygulanmadı? Neden devletin dini sünni İslam oldu?
Diyanet İşleri Başkanlığı, 3 Mart 1924 tarihinde kuruldu. İslam dininin inançları, ibadet ve ahlak esasları ile ilgili işleri yürütmek, din konusunda toplumu aydınlatmak ve ibadet yerlerini yönetmekle görevli bir kurum olarak çalışmalarına başladı. Atatürk’ün emriyle 429 sayılı kanunla T.C Başbakanlığına bağlı bir teşkilat olarak kurulmuştur.
Kemalist iktidar Kızılbaş/Alevilerin hakları ve ibadetleri için hiç bir hak tanımamıştır. Aleviler için ne bir Anayasa maddesi ne de yasal hakları vardır.
Kısacası Diyanet işleri, Tekke ve Zaviyeler ve Türbelerin kapatılması tamamıyla Kızılbaş/ Alevilerin asimilasyona uğratılması ve inkar projesidir.
Yaşam tarzının önüne sünni İslamı koyan (tek dini) bireyin veya toplumun laiklik isteyeceğini ve laik uygulamayı destekleyeceğini beklemek sosyolojik olarak biraz ahmaklıktır.
Kemalist iktidar her şeyi kendi istediği gibi tepeden inme yönlerdirmede olduğu gibi inanç meselesi gibi toplumu en kolay kullanabileceği bir örgütlenmeyi başı boş bırakacak hali yoktu herhalde.

Sorun Kızılbaş/ Alevilere niye aynı haklar verilmedi diye sormak yerine Laik ilan edilen devlet niye sunnilere din yönetimini teslim ederek onlara ayrıcalıklı davrandı diye sormak gerekir.
Laik devlette doğru olan devletin din yapılanmasının içerisinden çıkarılmasıdır.

Erdal Boyoğlu – 01.12.2021

Tags:


About the Author



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to Top ↑