Faşizm

Published on Eylül 7th, 2021

0

Üzerinden 66 yıl geçti: “6-7 Eylül’ü hâlâ yaşıyoruz”

“Rum ve Ermeniler başta olmak üzere Hristiyan ve Musevi yurttaşların ev ve işyerlerinin talan edildiği 6-7 Eylül Pogromu şimdiye kadar resmi olarak kınanmadı ve tazminat veya özür için herhangi bir adım atılmadı.”

*Fotoğraf: Dimitrios Kalumenos

6-7 Eylül Pogromu, tam 66 yıl önce yaşandı. Halkların Demokratik Partisi (HDP), İnsan Hakları Derneği (İHD), Aras Yayıncılık ve İstos Yayın, pogroma ilişkin açıklamalar yayımladı ve sosyal medyada paylaşımlar yaptı. 

HDP Halklar ve İnançlar Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Tülay Hatimoğulları imzasıyla yapıldı. “6-7 Eylül pogromuyla yüzleşilmeli, maddi ve manevi kayıplar tazmin edilmeli” denilen açıklama şöyle: 

“Bugün, insanlık tarihinin utanç sayfalarından biri olan 6-7 Eylül 1955 Pogromu’nun yıldönümü. İstanbul ve İzmir gibi ülkenin birçok yerinde yaşayan Rum ve Ermeni halkları başta olmak üzere Hristiyan ve Musevi yurttaşlara yönelik sistematik bir şekilde hayata geçirilen pogromun üzerinden tam 66 yıl geçti.

TIKLAYIN – Dimitros Kalumenos’un Objektifinden 6-7 Eylül

TIKLAYIN – 6-7 Eylül 1955’i basın nasıl gördü?

1915’ten soykırımından kaçarak kurtulan Ermenilerin yurtlarına dönüşünün yasaklanması, 1936 Beyannamesi, Varlık Vergisi ve Vakıflar Kanunu gibi hayata geçirilen politikalar, 6-7 Eylül Pogromu ile varlığını sürdürdü.

Yirmibeşoğlu’nun “itirafı”

“Eski Özel Harp Dairesi Başkanı ve MGK Genel Sekreteri Sabri Yirmibeşoğlu‘nun ‘6-7 Eylül de bir Özel Harp işidir. Muhteşem bir örgütlenmeydi. Amacına da ulaştı’ sözleri, pogromun bir devlet politikası olarak hayata geçirildiğinin itirafı niteliğindedir.

“Saldırı aynı zamanda toplumsal sorunları, siyasal ve ekonomik krizi gölgelemek için yönetenlerin her dönem nasıl ırkçılığı ve öteki düşmanlığını kullandığının çarpıcı bir örneğidir.

“Tıpkı bugün Kürtlere yönelik artan ırkçı saldırılarda olduğu gibi, nefret söylemleri/suçları farklı halklar ve inançlar üzerinde hdevam ediyor, hepimiz 6-7 Eylül’ü hâlâ yaşıyoruz.

“Özür için herhangi bir adım atılmadı”

“Büyük bir katliamın yaşandığı, Rum ve Ermeniler başta olmak üzere Hristiyan ve Musevi yurttaşların ev ve işyerlerinin talan edildiği ve binlerce yıllık kolektif hafızasının yok edilmeye çalışıldığı 6-7 Eylül Pogromu şimdiye kadar resmi olarak kınanmadı ve tazminat veya özür için herhangi bir adım atılmadı.

“Eşit yurttaşlığı sağlamak, nefret ve ayrımcılıktan uzak bir geleceğin inşası ve toplumsal barışın sağlanması için bu ülkenin kadim halklarına dönük hayata geçirilen bu utançla yüzleşilmelidir.

“Bu ülkede birlikte yaşamanın olmazsa olmazı olarak faillerin ortaya çıkarılması, yaşanan can ve mal kayıplarının tespit edilmesi, mağdur olan kişilerin veya ailelerinin maddi ve manevi kayıplarının tazmin edilmesi elzemdir.

66. yıl dönümünde 6-7 Eylül Pogromu’nda katledilen Rum ve Ermeniler başta olmak üzere Hristiyan ve Musevi yurttaşları saygı ve hüzünle anıyor, bu karanlık zihniyeti lanetliyoruz. Katliamlara, hafızasızlaştırmaya, talana ve yerinden edilmeye karşı mücadelemizi halklarımıza karşı sorumluluğumuzun bir gereği olarak kararlılıkla sürdüreceğimizi bu vesileyle tekrarlıyoruz.

Paylan’dan önerge

HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan da pogromun faillerinin ortaya çıkarılması, yaşanan can ve mal kayıplarının tespit edilmesi, mağdur olan kişilerin ve kurumların maddi ve manevi kayıplarının tazmin edilmesi için Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) araştırma önerge verdi.

Paylan, önergenin gerekçesinde “6-7 Eylül 1955 Pogromu’nun hesabını vermeyen karanlık gelenek bugüne kadar varlığını sürdürmüştür. Pogromla yüzleşmek, bugün devlet içinde benzer pogromları organize etmeye hazır odakların varlığına son verecektir. Bu nedenle, 6-7 Eylül 1955, aslında bugündür” dedi.

İHD: Çare ırkçılığa karşı cephe yaratmak

İHD’den yapılan açıklamada da şu ifadeler kullanıldı: “6-7 Eylül Türkiye Cumhuriyeti’nin azınlık karşıtı politikalarının bir sonucu olduğu kadar toplumun geniş kesimlerindeki Müslüman olmayan halklara karşı düşmanlığın ve nefretin de bir ürünüdür. Bu düşmanlık ve nefrete karşı mücadele etmezsek benzeri geniş çaplı saldırılar her zaman tekrarlanabilir. Tek çare ırkçılığa karşı geniş bir cephe yaratmaktır.” 

“En karanlık gece”

Aras Yayıncılık ve İstos Yayın, Twitter’da paylaşımlar yaptı. Aras Yayıncılık’ın paylaşımında pogrom, “Ülke tarihinin en karanlık gecesi. O güne dek bilinen anlamlarıyla İstanbul’un ve İstanbulluların sonu” ifadeleriyle anıldı. İstos’tan yapılan paylaşımda da “Bu geçmiş değil” denildi. (Bianet)

Tags: , , , ,


About the Author



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to Top ↑