Kadın

Published on Kasım 23rd, 2020

0

Yeni Kadın: Emperyalizm Saldırıyor; Kadınların Mücadelesi Büyüyor!


Yeni Kadın tarafından yapılan açıklamada “Pandemi engellerine rağmen bu 25 Kasım’da da, yaşamlarımıza yönelik tüm saldırılara karşı, en önemli öz savunmanın örgütlü mücadele olduğu bilinciyle haykırıyoruz…” dendi

Avrupa Demokrat Haber Merkezi

Yeni Kadın tarafından yapılan açıklama şöyle:

“Emperyalizm Saldırıyor; Kadınların Mücadelesi Büyüyor!”

Dominik Cumhuriyetinde Trijillo diktatörlüğüne karşı mücadele eden Mirabell kardeşler, 25 Kasım 1960’da diktatörün askerleri tarafından önce tecavüz edilip sonra da hunharca katledildiler. Onların mücadelelerinin anısına, 1981’de Latin Amerika Kadın Kurultayı’nda; 25 Kasım; “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü” ilan edildi. 1981’den günümüze 25 Kasım; tüm dünyada başta devlet ve erkek şiddeti olmak üzere, kadına yönelik her türlü şiddete karşı, kadınların dayanışmayı ve mücadeleyi büyüttükleri günün adıdır. 

Bu Yıl 25 Kasım’ı, Pandemi Bahanesiyle Artan Saldırıların Gölgesinde Karşıladık;

Pandemi sürecinde dünyanın bütün coğrafyalarında olduğu gibi, Avrupa’da da toplumsal cinsiyet eşitsizliği, kadına yönelik şiddet ve kadın katliamları arttı. BM Kadın’ın istatistik verilerine göre; 2020’de Almanya’da sadece Ağustos ayı sonuna kadar 125, Belçika’da 14, Fransa’da Eylül sonuna kadar 68, Avusturya’da 18 kadın eşi, eski eşi ya da partneri tarafından katledildi. Biliyoruz ki bu veriler, buz dağının sadece görünen yüzü.

Ev içindeki günlük işler ve bakım hizmetleri artarak kadınların ev içi emek sömürüsü daha çok boyutlanırken, ücretli – ücretsiz kadın emeği daha fazla değersizleşti.

Yüzde 70’i kadınlardan oluşan sağlık çalışanları; COVID-19’a karşı mücadelenin en ön saflarında yer alırken, gerek sağlıkları, gerekse güvenliklerine yönelik karşı karşıya kaldıkları çoklu riskler için yeterli önlemler alınmamakta…

  Pandeminin yayılmasını engellemek için alınan tedbirler, ırkçı/faşist örgütler tarafından fırsata dönüştürülerek Avrupa genelinde zaten yükselişte olan ırkçılık tırmandırılmakta… Hanau, Fransa, Viyana’da yaşanan saldırılar, Almanya’da polis ve İstihbarat Teşkilatı içindeki sağcı/ ırkçı örgütlenmeler, herkesin bildiği gerçeklikler…  

Kadınların kendi bedenleri üzerinde karar alma hakkı da olan kürtaj, birçok Avrupa ülkesinde ya sert yaptırımlara bağlı, ya da tamamen yasaklı…

Kadına yönelik şiddeti önleme kapsamında çok önemli bir adım ve kazanım olan İstanbul Sözleşmesi, birçok Avrupa ülkesi tarafından imzalanıp yürürlüğe sokulmuş olmasına rağmen, gerekleri yerine getirilmemekte, özellikle göçmen kadınlara yönelik maddelerinin hayata geçmesi engellenmektedir. Örneğin Almanya, göçmen kadınlarla ilgili bölümlere çekince koyarak, göçmen kadınların sınır dışı edilmemek için aile içi şiddete boyun eğmelerinin, mülteci yurtlarında cinsel, fiziksel şiddetle karşı karşıya kalmalarının, toplumun ötekileri ve ırkçı/ sağcıların günah keçisi olmalarının yolu açıldı. İstanbul Sözleşmesini imzalayan birçok Avrupa ülkesinde Sözleşmenin ön gördüğü “cinsiyet bilinciyle şiddetin önlenmesi” çalışmalarıneredeyse hiç mevcut değil.

Emperyalist güçler arasındaki talan savaşlarında, ilk işgal edilen kadın bedenleri olmaya devam ediyor…

Kadına Yönelik Her Türden Şiddet Artarken,  Kadınların Mücadelesi de Büyüyor…

Her türden saldırıya ve pandemi koşullarına rağmen kadınların mücadelesi büyüyor. Kadınlar; kendilerine layık görülen biat kültürünü reddedip, kendi sözlerini söylemek, toplumsal mücadele içinde kadın olarak yerini almak ve özgürce yaşamak için, Mirabeller gibi patriarkal sisteme baş kaldırıyor, mücadeleyi büyütüyorlar… “Nİ UNA MENOS” diyerek isyanları sınırları ve kıtaları aşarken, mücadeleyi ve ellerini birleştirip kendi tarihlerini yazıyorlar. 

İstanbul Sözleşmesi bazı hükümetlerce tartışmaya açılınca, bütün Avrupa ülkelerinde kadınlar; “İSTANBUL SÖZLEŞMESİ YAŞATIR” diyerek pandemi koşullarına rağmen alanları işgal ettiler… Pandemi sürecinde artan ev içi şiddet ve kadın katliamlarını,  yükselen ırkçılığı ve devlet şiddetini, “EVDE DEĞİL, EYLEMDE KAL” şiarıyla sokaklara taşıyarak, sistemin istediği “model kadın” olmayacaklarını hep bir ağızdan haykırdılar…

YENİ KADIN olarak; pandemi engellerine rağmen bu 25 Kasım’da da, yaşamlarımıza yönelik tüm saldırılara karşı, en önemli öz savunmanın örgütlü mücadele olduğu bilinciyle; her zamankinden daha kararlı bir şekilde, Mirabel kardeşlerin kanatları olup, hayatlarımız/ haklarımız için dünyayı yerinden oynatmak üzere haykırıyoruz.

Ø  Nİ UNA MENOS!

Ø  İSTANBUL SÖZLEŞMESİ, İMZACI TÜM ÜLKELERDE EKSİKSİZ UYGULANSIN!

Ø  KAPİTALİZM ÖLDÜRÜR, ÖRGÜTLÜ KADIN DAYANIŞMASI YAŞATIR!

Ø  JİN, JİYAN, AZADİ!

Tags: , ,


About the Author



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to Top ↑