Yazarlar

Published on Kasım 11th, 2020

0

Yoldaşça Sohbetler (6): Ayrılan Yollar – Cengiz Türüdü & Naim Kandemir

Cengiz- “Saddam Ailesi, Kaddafi Ailesi” diye laflar var ya, bu laflar Ortadoğu diktatörlüklerinin yarattığı sanal bir terminoloji. Saddam’ın oğlu Uday, Saddam Ailesi Iraklılara feda olsun, demişti. N’oldu? Saddam Ailesinin her bir parçasını bir yerde buldular.

Naim- Aile reisleri bırak partisini artık kendi ailesini bile bir arada tutamıyor. Diktatörlüklerin kaçınılmaz sonucu bu. Saddam tutabildi mi elinde Baas Partisi’ni? Ne itirafçılar çıktı içlerinden…

Cengiz- Tarihte de öyle oldu. Bütün diktatörlükler halklara zulüm yaparlar, ülkelerini talan ederler ve sonunda kendi içlerinde birbirlerine düşerler.

Bilirsin; 1- Devrim çocuklarını yer, 2- Diktatörlükler de birbirini yer. Şili’ye, Arjantin’e bak. Bütün kötülükleri yapıyorlar yapıyorlar, en sonunda ikinci, üçüncü adamlar itirafçı oluyor, mahkemelerde suçları birbirlerinin üzerine atıyorlar. Diktatörlüklerin kaderi budur.

Arjantin’de Videla bile benim bu işlerden haberim yok, dedi. Aynı ifadeyi İran’da halk ayaklanınca Savak başkanı da verdi. Ama kimse onu dinlemedi ve asıldı.

Naim- Daha önceleri konuştuk seninle, Biden’ın kazanmasıyla bütün dertler bitmeyecek ama en azından birilerinin ülkelerinde kabarmasını önleyecek, diye. Horozlanamayacak eskisi gibi bazıları.

Cengiz- Saddam, Mübarek… bütün diktatörlere dikkat et; gitmelerine yakın, ipin ucunu kaçırdıkları zaman, oraya buraya saldırıp, sataşırlar, horozlanırlar.

Naim- Kapitalizmde öyle Saddam Ailesi, filan ailesi yok. Kapitalizmde maksimum kâr, menfaatler ve bunları gerçekleştirecek mekanizmalar ve kurallar önemlidir. Bunu tıkayanları, şu ailesi, bu ailesi demezler, götürürler. Sistemin işleyişi, kuralı bu.

Cengiz- Bu gelişme iyi bir başlangıç. Biz de biliyoruz Biden’ın tekelci sermayenin temsilcisi olduğunu. Hayatta, politikada nüans bile önemli. Düşün: bir evde çocuğuna sert davranan bir baba ile çocuğuna hümanist davranan bir babanın farkı ve bunun çocuk üzerindeki farkını bir düşün. Nüanslar hayatta önemlidir.

Politikada donuk akıllılık insanı bir yere götürmez. Analizi doğru yapmak lazım; farklı olanı, nüansları, farklılaşanı görmeli. Soyutlama ve yaratıcılık bu zaten. ABD başkanlığına Biden seçilince sanki komünist parti başkanı mı seçildi? Herkes biliyor onun tekelci sermayenin, emperyalizmin temsilcisi olduğunu.

Naim- Hayatta politika devrimle karşı devrim arasında olmuyor ki sadece. Bir sürü aşamalar, nüanslar var bu ikisi arasında. Ve bu nüanslar halkların, ülkelerin çıkarlarıyla ne kadar ilgili, bunların da dikkate alınması gerek.

Cengiz- Hatırla; 12 Eylül’den önce CHP gelince; CHP de MC de oligarşinin temsilcisi, diyenler vardı. O dönemde CHP ile MC’nin kıyaslanmayacağını bile o dönemin sıkıntılarını yaşayanlar iyi bilirler.

Naim- Dün gece çeşitli sosyal medya mecralarında bakanın istifasının arka planı üzerine saatlerce yazılıp çizildi. Takip ettiğim mecralarda bürokratlıktan emekli olanlar, halen bürokrat ve milletvekili olanlar da vardı. Ancak istifanın arka planına ilişkin doğruya yakın bilgi hukukçu bir arkadaştan geldi. Bu şunu gösterdi: bizim kuşağın insanlarının bürokraside zerre kadar bir ilişkisi, bilgi kaynağı kalmamış. Hemen hemen hepsi etkin konumlardan tasfiye edilmişler demek ki.

İktidar kendisi dışında olan kesimleri bloklamış. Adamlar resmen-bizim eski tabirle-illegaliteye çekilmişler! Bize göre illegaldeler. Ne yaptıklarını, ettiklerini bilmiyoruz. Sessiz devrimlerini sürdürüyorlar sanki. Önemli bir bakan istifa ediyor, 83 milyonluk ülkede kimse bir şey bilmiyor, rivayetler dolaşıyor ortalıkta. Nerdeyse falcıya gidecekler!

Aslında olan şu: Kendine gelen belaları, tehlikeleri iktidar savuşturuyor palyatif tedbirlerle. Gerçekte ise; kumaş eskimiş, artık yama tutmuyor; vurduğu yamalar da patlıyor.

Cengiz- Bizim diyalogların birinde; Bunlar en güçlü olduklarını sandıkları bir anda, kendi eştikleri kuyuya düşecekler, demiştik. Bu olacak işte.

Naim- 71 milyon oy alan Trump bitti. Seçim neticesinde bitti ama bitti. Trump için de çokça yazıldı seçim öncesi: Ulusal Muhafızlar’ı harekete geçirecek, falan diye. ABD buna müsaade eder mi? Devlet, bir dönemde kullandı. Toplumun iyi-kötü bir dengesi var. Beğen beğenme yılların kurumlaşması var.

Şimdi, Biden’a seçtikleri yardımcı öyle her şeye ilaç ki; sanki ABD için özel imalat! Kamala Harris, ırki olarak süper melez biri. Hukuk formasyonu var ama öte yandan özgürlükler konusunda tam devlet aklına sahip.

Bizde ise bir maden mühendisi maliye bakanımız oldu yeni. Demek ki ülke iyi bir maden hâlâ! Bilemiyoruz tabii, belki gizli mali melekeleri vardır…

Cengiz- Diyaloglarda bir saptamamız vardı: Bunlar kendi başını yiyecek, diye. Bunu unutmayalım. İnziva Diyalogları’ndan beri bunu defalarca tekrarladık.

Naim- MHP kulislerindeki açıklamalarda dile getirilen, iktidar partisi içindeki 30 milletvekili bu süreçte önemli bir aparat olacak sanıyorum. Bunları getirenler, en sancısız biçimde göndermek için bu 30 kişiyi zamanı gelince yeni bir Güneş Motel operasyonuyla partiden çekecekler. O süreçte panik başlar ve çorap söküğü gibi arkası gelir. Partiyi bir arada kimse tutamaz. Haliyle o zaman erken seçim gündeme gelir ki, o süreçte de bekletilen Halk Bankası dosyalarının  muamelesine başlanması sürpriz olmaz. Böyle olunca da hepsi birbirine düşecektir. Kendisini kurtarmak isteyen damadın, akrabaların vs. itirafçı olmalarına da şaşırmamak lazım. Dünya siyasi tarihinde hep olagelmiş şeyler bunlar.

Cengiz- Kapitalizmde bu mantık geçerli tabii. Anadolu’da bir söz var ya; öküz öldü ortaklık bozuldu; olacak olan odur. Bu süreç de çok uzun olmayacak.

Biden, daha seçilmeden önce siyasal İslama tavır aldı. Bunun darbeyle değil, demokratik seçim yoluyla yapılması, gerekir diye görüşünü bildirdi.

Naim- Böyle olunca da kamuoyunda; bize karşı komplo kurdular, falan sözleri iş yapamayacak. Kendi partisindeki adamlar, başta damat terk etti, diyecekler.

Cengiz- Yıllardır nasıl ki cumhuriyetin başına sessizce çorap örüldüyse, o örenlerin başına da bir şekilde çorap örülecek. Sırayla bu işler. Önce paket yapılır, sonra kurdela bağlanır! Bu sıra önemlidir. Kapitalizm budur.

Naim- Biden, ülkedeki Katar etkisinden de rahatsız olabilir. Ufacık ülkeye ülkenin nimetlerini yediremezsin, yiyeceksek biz yeriz! der mi der!

Cengiz- Ülkenin başına çorap örenlerin başına çorabı o müttefik, stratejik ortak dedikleri ülke örecek hem de. Kapitalizm yerel bir sistem değil, uluslar arası bir sistem. Uluslar arası bir mekanizma. Sonucu belirleyen uluslar arası mekanizma ve işleyiş. Bunu hiç unutmamak lazım.

Naim- Biden’dan önceki dönemlerdeki yönetimlerce bu siyasal İslam burada da gerekliydi. Miadını doldurdun. Her fani gibi son nefesini vereceksin, bunu kabul edeceksin. Sistem değişti. O zaman lazımdın, şimdi lazım değilsin. Gitmesini bileceksin. Vedalaşma zamanı geldi. Bunu anlamıyor. Sevgililer ayrılırken; terk etme beni falan sızlanmalar olur ya… Yürütemediniz bitti. Partnerinin kalbi bir başkasına kaydı. Emperyalizm de az çapkın değildir hani!

Cengiz- Emperyalizm hiçbir zaman tek adama oynamaz. Mesela, bu ülkenin sorunlarının çözümünde ABD ile sol, komünistler ortak olsun; hiç tereddütsüz ABD onu destekler. Kapitalistler realisttir. Çıkarı için her yapıyı kullanır. Yeter ki oyunun kurallarına uysunlar.

Örneğin, Ilımlı İslam. Kapitalizmle daha uyumlu, hem halkı soldan koparacak, solun sisteme vurmasını önleyecek ve İslam dünyasına model olacak, diye hesap yaptı emperyalistler. Ama sonra gördüler ki bunlar ılımlı mılımlı değillermiş, cılk çıktılar, dediler. Ilımlı da olmadılar, Ortadoğu’da örnek de olamadılar.

Naim- Gazetelerde sık sık okuruz; Sahte diplomalı doktor yakalandı, diye. Sahte doktor yakayı ele verene kadar ne yaptıysa, nelere mal olduysa; yaptıkları oldu geçti de hiç olmazsa yakalandıktan sonra topluma zarar vermesi önlenir ya, işte benzer bir durum. Tabii verdiği zararın ve canı yananların hesabının sorulması baki.

Cengiz- Kapitalizmi, sermayeyi uluslar arası bir yapı olarak görmemek büyük hata. Bu taşra kafası. Kapitalizmi değerlendirirken onun evrensel kozmopolit karakterini hiç unutmayacağız. Mahir, Bütün Yazılar’da, “Proletarya Enternasyonalizmine karşı burjuva kozmopolitizmi” diyor.

Naim- 26 yaşında yazmış bunu…

Cengiz- Mahir, çok akıllı bir adam. Mahir’in en büyük şansı çok iyi bir Siyasal’lı. O zaman Siyasal ne demek? Mümtaz Soysal, Cahit Talas, Erdoğan Soral(Gazi), Taner Timur, Korkut Boratav, Dev-Genç, Doğan Avcıoğlu, Devrim, Emek, İleri ve Ant dergileri, Gündüz Ökçin, Seha L. Meray… demek. Siyasal’ın, Mülkiye’nin verdiği o Türkiye kültürünü çok iyi kavramış Mahir. İşi mutfağında öğrenmiş. Ondan dolayı bu tespitleri yapıyor.

Mahir’in kitap okumalarında amcası ve annesi çok katkı sağlamışlar. Bunlar etken tabii de asıl önemlisi; bu süreçte Mahir’de aktif zekâ var. Çok zeki bir adam.

Naim- Bir tarafı Samsun Çarşamba, bir tarafı Gümüşhacıköy’den yani taşradan gelmesine rağmen emperyalizmi taşralı gibi kavramamış ve anlatmamış.

Cengiz- Haydarpaşa Lisesi mezunu biliyorsun. O zamanlar önemli bir lise. Öğretmen çocuğu zaten.

Mahir Çayan’ın Haydarpaşa Lisesi’ndeki edebiyat öğretmeni Nejdet Sancar. Nejdet Sancar, Nihal Atsız’ın kardeşi ve Türkiye’nin en ileri gelen ırkçı, Türkçü faşistlerinden birisi. Kamer Yayınları’ndan çıkmış Türkçülük Üzerine Makaleler diye bir kitabı var bende. Nejdet Sancar İslam düşmanı: şaman. “ İslam, Türk’ün soylu ruhunu yozlaştırmıştır.” diyor kitabında. İslamı, Türklere yapılan Arap aşısı olarak görüyor.

Naim- Evet eski MHP’nin şaman kanadının kökleri buralardan geliyor demek. Bu köklerini unutan, köklerini kuyruk haline getiren koltuk değneği zamane Türkçüleri ülkenin mezarını kazıyorlar şimdi biat ettikleri baş mezarcıyla.


Cengiz Türüdü & Naim Kandemir – 11.11.2020

Tags: ,


About the Author



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to Top ↑