Makaleler

Published on Kasım 27th, 2021

0

‘’Zafer ve Özgürlük Çağı’’ | Düzgün Arslan


İzmir’den, İstanbul’dan, Ankara’dan, Adana’dan, Mersin’den Diyarbekir’e, Mardin’e, Van’a ses ver. Renginle, bayrağınla, türkülerinle, davul zurnanla halaya katıl. Unutma; sessiz kalırsan yarınlar senin için çok geç olacaktır!

10 binlerce muhalif, aydın, akademisyen, partili ve sivil toplum kuruluşlarının aktivistleri, kadın ve sosyalistleri, Kürtleri ve Alevileri tutsak etmeleri işe yaramadı, ne toplumu nede özgürlük, eşitlik isteyen kadınları, Gençleri, Sosyalistleri Kürtleri teslim alamadı. Topluma korku furyasını salmak isteyen bu despot iktidarın çabaları boşa çıkarıldı. Her gün öldürülmelerine rağmen, kadınca rengarenk sokaklarda, insan oğluna hep bir örnek teşkil eden o onurlu ve güçlü duruşuyla ‘’Bedenim, emeğim, suyum, toprağım bana aittir’’ diyen kadınlar, İstanbul’daki yürüyüşleriyle yine bir tarih yazdılar. Aynı keza kendi asıl yaşam alanları olan, sokaklara inen Devrimci ve Demokratik örgütlerin ‘’Hükümet istifa’’ çağrıları bir umudun ve özgüvenin tezahürüdür.

Bu ülkeyi emperyalistlere peşkei çekenlere bir baş kaldırıştır.

Bu ülkeyi ucuz emek gücü haline getirip, kapitalistlerin kasalarının doldurulmasına bir isyandır.

Bu alın teri dökerek bütün değerleri yaratan işçi sınıfın sefalet içinde yaşamasına karşı, emeğin haykırışı ve isyanıdır.

Bu her gün bir patriyarka tarafından öldürülen kadınların özgürlük ve eşitlik isyanın Ateşidir.

Bu ırkçılığa ve sömürgeciliğe karşı Kürt Halkının isyan Bayrağıdır.

Bu yaşanabilir, demokratik, özgür bir ülke için baş kaldırıştır.

Gün Türk, Kürt, Laz, Ermeni, Kırmanc, Çerkez ortakça mucadele günüdür!

Gün Siyasi ve Politik ayrılığın tartışılacağı günde değildir.

Gün kimin ve hangi Parti ve örgüt öncülüğünde hareket etme günüde değildir.

Gün Onurluca yaşama günüdür.

Gün her türlü diktatörlüğün dayatmasına karşı yapılması gereken Demokratik yaşamı örme günüdür.

Gün alın terimizin bir birine karıştığı bu topraklarda ortak hareket etme, emeğimize bütün gücümüzle sahip çıkma günüdür.

Gün Ülkemizin Emperyalistlere peşkeş çekilmesine karşı, Özgür, Demokratik ve her inancın, her dilin, her Kültürün kendisini Özgürce ifade ettiği, eşitlenmiş Demokratik bir ülke mücadele günüdür.

Gün Çocuklarımıza yaşana bilecek ekolojik, savaşların olmadığı, barışçıl, özgürlükçü bir dünya bırakma günüdür.

Gün HES’lerle, siyanörlü maden aramakla doğamızı ve yaşamımızı talan edip Tekelci kapitalistlere hizmet eden bu iktidara karşı doğamızı koruma günüdür.

Gün Ülkemizin, bir Libya, Lübnan ve Suriye’ye dönüşmemesi için her türlü savaşa karşı barış için mücadele etme günüdür.

Gün gençlerimizin tekçi ve kinci düşünceyle değil, Bilim ve Fenle yetişmeleri için Özgür eğitim ve üniversitelerin oluşması için haykırma günüdür.

Gün onların Zindanlarından, toplarından Göz dağında Korkma günü değildir. Varsınlar Ak tülbentlerimizi Ala boyasınlar, varsın kolumuz kırılsın, beynimiz parçalansın. Yeter ki ONURUMUZ  yekpare kalsın.

Unutmayın bu Ülkenin bütün servetini ve inkanlarını biz yarattık. Bizler alın teri döktük, sokakta, Fabrikada, İnşaatta ve cephede bizler toprağa düştük. Daha güzel bir yaşam ve güvenli gelecek içindi.

Bugün Anlamsız ve yersiz komşunun kapısını kırarak içeri giren. Savunmasız insanların hayatlarını zehir eden bu zihniyet, yarın senin kapını çalar. Zindanda veya yerde yatan cansız beden senin çocuğun veya sen olabilirsin. Bu acıyı yaşamak istemiyorsan dik ve onurluca dur ve mücadeleni ver.

Sokaklar senin, hayatı güzelleştirmek için. İradeni göstermek, korkunu yenmek ve özgür bir Özne olduğunu gösterme günüdür.

Hakkını ve iradeni gasp edenlere, emeğini çalanlara, seni yok sayanlara, özgürlüğünü alanlara karşı duruşunu koru, Diktatörlere hayatı zehir eyle. Sokakta, Fabrikada, köyde, kasabada. Al sevgilini, eşini, yoldaşını, komşunu yanına birlik ol. Bayram eyle. Türkünü, şiirini oku. Susma yüreğin parçalansa bile. Kollarına pranga vursalar da, kutlamandan vaz geçme asla. Yeter ki başaracağına inan. Güzel gelecek günler senin eserin olacağında asla vaz geçme.

Hadi be yürek,

 uzat elini bana beraberce halaya duralım,

gün düşmana karşı dik durma günü,

sıkı ama sıkıca kenetleşelim,

 horanı sertçe tepelim sesi gür çıksın.

Seni özgürlügümüzü alana kadar,

güzel ve yaşanaçak bir ülke yaratana kadar,

İzmir’den, İstanbul’dan, Ankara’dan, Adana’dan, Mersin’den Diyarbekir’e, Mardin’e, Van’a ses ver. Renginle, bayrağınla, türkülerinle, davul zurnanla halaya katıl. Unutma; sessiz kalırsan yarınlar senin için çok geç olacaktır!


Düzgün Arslan – 27.11.2021

Tags:


About the Author



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to Top ↑