İnsan Hakları

Published on Şubat 14th, 2021

0

ICAD: Cumartesi Anneleri yargılanamaz!

Uluslararası Gözaltında Kayıplara Karşı Komite (ICAD), “Cumartesi Anneleri yargılanamaz! Türk devleti gözaltında kayıpların hesabını vermelidir!” başlığıyla yazılı bir açıklama yaptı.

Avrupa Demokrat Haber Merkezi

Uluslararası Gözaltında Kayıplara Karşı Komite (ICAD) tarafından yapılan açıklama şöyle:

Cumartesi Anneleri yargılanamaz!

Türk devleti gözaltında kayıpların hesabını vermelidir!

27 Mayıs 1995’ten itibaren her hafta Cumartesi günü saat 12.00’de İstanbul Galatasaray Lisesi önünde gözaltında kaybedilen yakınlarının bulunması için oturma eylemi yapan Cumartesi Annelerine Türk devleti dava açmış bulunuyor. Binlerce gözaltında kayıbın hesabını vermesi gereken Türk devleti, gözaltında kaybedilmiş olan yakınlarının akıbetini soran 46 kayıp yakınına 3 yıla kadar hapis cezası vermek istiyor. Daha iddianamesi bile yazılmadan 25 Mart 2021 için duruşma tarihi verilen dava, Türk yargısının faşizmin ne kadar emir kulu haline geldiğini göstermektedir.

25 Ağustos 2018’de Cumartesi Anneleri’nin 700. hafta oturma eylemine İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun talimatıyla aralarında gözaltında kaybedilen Hasan Ocak’ın annesi Emine Ocak’ın da olduğu kitleye polis gaz bombaları ve coplarla saldırmış ve onlarca kayıp yakınını gözaltına almıştı. Galatasaray meydanını kayıp yakınlarına yasaklayan Türk devleti, her Cumartesi İHD İstanbul Şubesi önünde toplanan kayıp yakınlarına da haftalarca saldırmış ve gözaltında kayıpların akıbetlerinin sorulmasını engellemeye çalışmıştı.

Türk devletinin gözaltında kaybetme saldırısı, daha kuruluş sürecinde başlamış, 12 Eylül 1980 askeri faşist darbesiyle giderek artmış, 1990’lı yıllarda ise kitlesel bir hal almıştır. Devletin gözaltında kaybetme saldırısının doruk noktasına ulaştığı 1995’te Hasan Ocak’ın 21 Mart’ta gözaltında kaybedilmesinin ardından ailesinin ve yoldaşlarının yürüttüğü etkili mücadele ile, 17 Mayıs’ta Hasan Ocak’ın bedenine kimsesizler mezarlığında ulaşılması Türk devletini suçüstü yakalamış ve önemli oranda teşhir etmiştir. Hasan Ocak’ın cansız bedeninin bulunmasının ardından binlerce gözaltında kayıbın akıbetinin açıklanması ve sorumluların yargılanması talebiyle 27 Mayıs’ta haftalık oturma eylemi gerçekleştiren Cumartesi Anneleri, 1998 yılında da aylarca süren yoğun polis saldırılarına uğramış ve 1999 yılında eylemlerine ara vermek zorunda kalmışlardı.

Türkiye’de en uzun örgütlü bir sivil itaatsizlik eylemi olan ve 13 Şubat 2021’de 829. Hafta eylemini yapan Cumartesi Anneleri sürekli Türk devletinin baskılarına, saldırılarına maruz kaldılar. Gözaltına alındılar, tutuklandılar, işkence gördüler. Ancak kayıplarını arama mücadelesinden vazgeçmediler. Cumartesi Anneleri’nin İstanbul’daki eylemlerinin yanı sıra, Kürdistan’ın Amed, Batman gibi kentlerinde de kayıp yakınları ve insan hakları savunucuları gözaltında kayıpların akıbetini sormaktadır.

Türk devletinin gözaltında kaybetme saldırısı sürmektedir.

Toplumsal muhalefeti sindirme ve susturmayı hedefleyen, bundan dolayı en ufak bir hak arama mücadelesine saldıran, on binlerce demokrat, ilerici, devrimci muhalifi, aydın, yazar, gazeteci, akademisyen ve öğrenciyi politik faaliyetlerinden dolayı tutuklayan, Kürdistan’ı her gün bombalayan, Rojava ve Güney Kürdistan’da işgali genişletmeye çalışan faşist Erdoğan diktatörlüğü, gözaltında kaybetme saldırısını da sürdürmektedir.

22 yaşındaki Dersim Munzur Üniversitesi 2. sınıf öğrencisi Gülistan Doku 5 Ocak 2020’den beri kayıp. Türk devletine bir kez daha soruyoruz: Gülistan Doku nerede? Gülistan Doku’nun akıbeti derhal açıklanmalıdır.

20 Ocak 2021’de çalıştığı işyerinin önünden sivil polislerce kaçırılan ESP’li (Ezilenlerin Sosyalist Partisi) Gökhan Güneş, ailesi, yoldaşları, demokratik kurum ve kişilerin kısa sürede yarattıkları kamuoyu sonucu, 6 gün sonra serbest bırakılmak zorunda kalındı. Gökhan Güneş, bırakıldıktan sonra yaptığı açıklamada, 6 gün boyunca işkence gördüğünü, tecavüz ve ölümle tehdit edildiğini, kendisine ajanlık dayatıldığını belirtti.

Cumartesi Annelerine açılan dava ile gözaltında kayıplar mücadelesini engellemeye çalışan Türk devleti, yeniden kaybetme saldırısını da devreye sokmuş bulunuyor.

Cumartesi Anneleri yargılanamaz! Türkiye ve Kürdistan’da binlerce gözaltında kayıbın sorumlusu olan Türk devleti ve onun başındakiler hesap vermelidir. Yargılanması gereken bu insanlık suçunu işleyen Türk devletidir. 25 yılı aşkın bir süredir her koşulda kayıplarını aramaktan vazgeçmeyen Cumartesi Anneleri insanlık onurunu temsil etmektedir. Cumartesi Annelerine dava açmakla, Türk devleti suçlarına yenilerini eklemektedir.

Gözaltında kayıpların akıbetlerinin açıklanması ve tüm sorumluların yargılanması mücadelesi susturulamaz.

ICAD olarak tüm insan haklarından, özgürlükten, adaletten yana her kese çağrımızdır: Cumartesi Annelerine açılan davayı protesto etmek ve gözaltında kayıpların akıbetinin açıklanması, sorumluların yargılanması talebiyle her yerde harekete geçelim.

Cumartesi Anneleri yargılanamaz!

Gözaltında kayıpların akıbeti açıklansın, sorumlular yargılansın!

ICAD

Uluslararası Büro

13 Şubat 2021

Tags: , , ,


About the Author



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to Top ↑